BOZKURTLARIN MEKANI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

BOZKURTLARIN MEKANI

TÜRKLÜK BEDENİMİZ İSLAMİYET RUHUMUZDUR..RUHSUZ BEDEN CESET OLUR..!!
 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 M.Kemal ATATÜRK ; avrupalı kadınlara özenmeyin!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Yunus Aylakçı
Admin
Yunus Aylakçı


Mesaj Sayısı : 85
Kayıt tarihi : 07/04/08
Yaş : 34
Nerden : DENİZLİ

M.Kemal ATATÜRK ; avrupalı kadınlara özenmeyin! Empty
MesajKonu: M.Kemal ATATÜRK ; avrupalı kadınlara özenmeyin!   M.Kemal ATATÜRK ; avrupalı kadınlara özenmeyin! Icon_minitimeCuma Nis. 11, 2008 8:04 pm

Düşünüyorum öyleyse varım Hiçbir bahane, inandığı şekilde giyinenlerin en temel insan hakkını yok sayamaz!

Düşünüyorum öyleyse varım

Hiçbir bahane, inandığı şekilde giyinenlerin en temel insan hakkını yok sayamaz!

Mustafa Kemal ******: Avrupa kadınını taklit etmeyin!

"Dinimizin tavsiye ettiği tesettür hem hayata, hem fazilete uygundur. Kadınlarımız şeriatın tavsiyesi, dinin emri mucibince örtünselerdi, ne o kadar kapanacaklar, ne o kadar açılacaklardı… Giyim tarzımızı ifrata vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki, her milletin kendine mahsus ananesi, kendine mahsus adetleri, kendine göre milli hususiyetleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin mukallidi olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne kendi milliyeti dahilinde kalabilir. Bunun neticesi şüphesiz ki hüsrandır.” (Mustafa Kemal ****** (Söylev ve Demeçler 2. Cilt)

Zeybek: Bırakın artık bu zalimlik özentilerini!
“******, erkek kıyafeti konusunda yasa çıkarmıştır... Ancak kadın kıyafetini sınırlayan bir yasa çıkarmamıştır. Devrim yasaları arasında kadın kıyafetine yönelik hiçbir düzenleme yoktur. Bu konuda iki devrim kanunu vardır. Birisi "Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun". İkincisi "Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun"… Bırakın artık bu zalimlik özentilerini.”

Yalan korkular pazarlıyorlar
Yasakçılar şimdi de olası “çatışma”lardan ve yüksek yargının “red” kararından medet umuyor. Yapay gerginlik haberleri ile yalan korkular pazarlamaya kalkan medyaya tepki gösteren sivil toplum kuruluşları, özgürlüklerin hiçbir bahane ile yasaklanamayacağı görüşünde birleşiyor. Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci, özgürlük aleyhine söylenenlerin ne hukuki, ne de insani bir temeli olmadığını belirterek, “Bizim niçin başörtü taktığımız yasakçıları asla ilgilendirmez. Siyasi simge ya da başka nedenler yasağın gerekçesi olamaz” dedi.

Hukuka olan inanç sarsılır!
Kendilerini milletten yukarıda gören bir azınlığın, toplumsal hiçbir karşılığının olmadığını belirten toplum bilimciler, 411 milletvekilinin onayı ile kalkan insan haklarına aykırı bir yasağın, yüksek yargıda reddedilmesinin kamuoyunun hukuka olan inancını kökünden sarsacağını vurgularken, provokatörlerin aradığı ortama da katkıda bulunacağı tehlikesine dikkat çekiyor. Gazeteci Özlem Albayrak, “Medya, 'kadının kendi karar veremediği' şeklinde bir hava oluşturarak başörtülü kadınları zavallılaştırmaya çalışıyor” diye konuştu.

ANALİZ - Ahmet Zeki Gayberi
İnsanın doğuştan gelen en temel haklarından olan inanma ve eğitim hakkını, akıl almaz yasaklarla zulme çevirenlerin, şimdi de üniversitelerde başörtüsü serbest olunca “gerilim ve çatışma çıkar” diye beklentiye germesi, kamuoyunda tepki çekiyor. Yapay gerginlik haberleri ile yalan korkular pazarlamaya kalkan medyanın, asparagas haberlerine tepki gösteren, sivil toplum kuruluşları, düşünce ve inanma özgürlüğünün hiçbir bahane ile yasaklanamayacağı görüşünde birleşiyor.
Kendilerini milletten yukarıda gören daracık bir azınlığın, toplumsal hiçbir karşılığı yok. Üniversitelerde gerginlik beklentisi içerisine giren, azınlık sözcüsü bazı gazeteler ve köşe yazarları, Meclis’ten geçmesini engelleyemedikleri başörtüsü düzenlemesi için şimdi de yüksek yargı ile ilgili korku ve endişeler yaygınlaştırma yolunu seçtiler.
“Başı açık kadın taksiden atıldı”, “Liseli kızın bacaklarına kezzap attılar” ve “Akmerkez’de namaz” gibi provokatif haberler tutmayınca, yargıyı baskı altına almaya çalışan medya, TBMM’nin 5’te 4’ünün onayından geçen yasa değişikliğini yüksek yargının geri çevirmesinden medet umuyor. Bu noktada baskı ve endişeyi artırıcı yayınlara ağırlık veren medya organlarının en büyük beklentisi “çatışma” ve “yasak”ta düğümlendi.

Gerçek, iddia edilenin tam tersi!
411 milletvekilinin onayı ile kalkan insan haklarına aykırı bir yasağı, yüksek yargının iade etmesinin, kamuoyunun hukuka olan inancını kökünden sarsacağı vurgulanırken, provokatörlerin aradığı ortama da katkı da bulunacağı tehlikesine dikkat çekiliyor. Her türlü çatışma ve gerilim beklentilerine karşın, başörtüsünün üniversitede serbest olduğu dönemde, en küçük bir olayın yaşanmamış olması, bu konudaki iddiaları çürütüyor. Zaten 1992-1995 yılları arasında YÖK Başkanlığı yapan Milli Eğitim Bakanlığı Komisyonu Başkanı Mehmet Sağlam da, kılık kıyafet yasaklarının hukuksuz olduğunu ve o dönemde üniversitelere huzurun hakim olduğunu ısrarla vurguluyor.

Radikal Yazarı ve Kültür eski Bakanı Namık Kemal Zeybek:

Bırakın artık bu zalimlik özentilerini!
“******, erkek kıyafeti konusunda yasa çıkarmıştır... Ancak kadın kıyafetini sınırlayan bir yasa çıkarmamıştır. Devrim yasaları arasında kadın kıyafetine yönelik hiçbir düzenleme yoktur. Dolayısıyla türbanın üniversitede serbest olması devrimlerin elden gittiği anlamına gelmez. Bu konuda iki devrim kanunu vardır. Birisi "Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun". İkincisi "Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun"… Ne diyorsunuz? Laiklik mi? Asıl insanların dini inançlarının gereğini yerine getirmelerini engellemek laikliğe aykırıdır… Diyorum ki; yazıktır bu ülkeye... Bırakın artık bu zalimlik özentilerini. Bırakın isteyen istediği gibi inansın ve inandığı gibi yaşasın. Kime ne zararı var?”

Yeni Şafak Yazarı Özlem Albayrak:

En başta kadınlara hakaret!
“Başörtüsü kullananların yekpare bir görüntüde olduğunu söylemek söz konusu değil. Aile, baba, abi baskısı gibi nedenlerle örtünenler az da olsa mutlaka vardır. Ancak çok küçük bir kesimin bu şekilde baskıda kalmasıyla, inancından dolayı örtünenleri dışlamak, faşizm noktasına varan uygulamalara gitmek, kadının karar alma mekanizmasına hakarettir. Medya, 'kadının kendi karar veremediği' şeklinde bir hava oluşturarak başörtülü kadınları adeta zavallılaştıran bir görüntüye sokuyor.”

Mustafa Kemal ******:

Avrupa kadınını taklit etmeyin!
“Dinimizin tavsiye ettiği tesettür hem hayata, hem fazilete uygundur. Kadınlarımız şeriatın tavsiyesi, dinin emri mucibince örtünselerdi, ne o kadar kapanacaklar, ne o kadar açılacaklardı… Giyim tarzımızı ifrata vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki, her milletin kendine mahsus ananesi, kendine mahsus adetleri, kendine göre milli hususiyetleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin mukallidi olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne kendi milliyeti dahilinde kalabilir. Bunun neticesi şüphesiz ki hüsrandır.”
Mustafa Kemal ****** (Söylev ve Demeçler 2. Cilt)

Özgür-Der Genel Başkanı Avukat Hülya Şekerci

Kimseyi ilgilendirmez!
“Elbette başörtümüzü Rabbimizin emri olduğu için takıyoruz. Bu emir ise Kur’an’da tanınmamız ve incitilmememiz için indirildiği açıkça belirtiliyor. Bunun yanısıra, 14 asrı aşkındır bize mütevatiren gelen gelenek bu emrin nasıl uygulanacağını göstermektedir. Bugün yasakçılar örtümüzü görünür olmaktan çıkarmak için çeşitli bahaneler öne sürüyorlar. Bu söylenenlerin ne hukuki, ne insani bir temeli yok. Üstelik bizim niçin başörtü taktığımız yasakçıları asla ilgilendirmez. Siyasi simge ya da başka nedenlerle kullanılsa bile yasağın gerekçesi olamaz.”

YÖK eski Başkanı ve MEB Komisyonu Başkanı Mehmet Sağlam:

Üniversiteye huzur getirir!
“Aslında hukuken bir yasak yok. 1992-1995 yıllarında, bizim dönemimizde hiçbir sorun yoktu. O dönemde üniversiteler en huzurlu dönemini yaşadı. Başörtüsünün serbest olması halinde kamplaşmalar olmaz. Yasak, Kemal Gürüz'ün başkan olmasından sonra, 28 Şubat'ın etkisiyle ortaya çıktı. Sorunu sonradan getirilen yasaklarla çıkardılar. AİHM 'bu konu her ülkenin kendi kararıdır' dedi. Mahkeme, yasak koysanız da onaylar, koymasanız da. Avusturya ve Fransa gibi birçok ülkede kılık kıyafet serbest. AİHM başörtüsünü yasaklamış gibi bir hava oluşturuluyor. Öyle bir şey yok.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://babadagulkuocaklari.web-rpg.org
 
M.Kemal ATATÜRK ; avrupalı kadınlara özenmeyin!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
BOZKURTLARIN MEKANI  :: Babadağ GençLiği :: Gazi Kemal ******-
Buraya geçin: